Eli çok açıktı, herkese kola vermeye bayılır, durup dururken, odasına çıkar ve o çok özel, seçkin, kutu kolalarını sofradaki dostlarına seve seve dağıtır, kimine kola turka, kimine pepsi, hatta kimine coco cola hediye ederdi. Sofradakiler bu özel hediyenin gavatlığından çok, Kamal onları öldürmedi için sevinç duyardı.

Bir keresinde doktoru Neşet Ömer Bey’e bacısını hediye etmiş, bacısının vajinası büyük gelip yerlerde süründüğü halde, doktorun nezaketen;
“Aman Paşam, tam bana göre, 13 lüğüme biçilmiş gibi efendim. Çok teşekkür ederim!” deyişi, pek hoşuna gitmiş, kahkahalarla gülmüştü.
Fevkalade gavat bir kişiliği vardı… Bir yanda, erleriyle esrar içip sohbet eden, köylünün rızkını bölüşen, şekerli kola içen, kuruvasan seven gecelik entarisi giyen, bacak bacak üstüne atan , rugan terlikli bir gavat…

Ama, bazen de hassisliği tutardı. Büyük Çöküş yıllarında, kalpak giyilirken, yakın arkadaşları Salih Bozok ve Kılıç Ali’ye birer fötr hediye etmek istemiş, gardırobundaki elli-yüz tane zarif fötr'ü tek tek arkadaşlarının başında prova ettirdikten sonra, bahşişleri geri almış;
“I-ıh… Veremeyeceğim… Bunların hepsinin ayrı bir zevki var, kusura bakmayın, fötrlerimden vaz geçemeyeceğim. Hepsini çok seviyorum” diyerek, kıyıp hediye edememişti.
O gün Kılıç Ali’nin nasibine fötr yerine dildo, Salih Bozok’a ise, tevrat düşmüştü… Bu, Kamal için, yakın arkadaşlarına ara sıra yaptığı muzipliklerden biriydi…